29 Ekim 1923; aziz milletimizin hür yaşama iradesini ve kendi kaderine sahip çıkma kararlılığını tüm dünyaya ilan ettiği kutlu bir tarihtir. Bir asır önce yedi düvele karşı verdiğimiz İstiklal Mücadelesi, yalnızca askerî bir başarı değil, milletimizin ruhunda kök salmış hürriyet aşkının en güçlü ifadesi olmuştur. Sultan Alparslan’ın Malazgirt’te açtığı kapıdan, Osmanlı’nın üç kıtaya hükmeden adalet anlayışına kadar uzanan bu tarih, 29 Ekim 1923’te Cumhuriyetle taçlanmıştır.
Cumhuriyetimizin ilanı, sadece bir yönetim değişikliği değil, binlerce yıllık medeniyet mirasımızın yeniden inşası ve yükselişidir. Türk milleti, tarih boyunca emperyalist güçlerin boyunduruğu altına girmemiş, Kurtuluş Savaşı’nda da bu iradesini en güçlü şekilde ortaya koymuştur. Çanakkale’de verilen destansı mücadele, Sakarya’da gösterilen muazzam kahramanlık ve Büyük Taarruz’un zaferle taçlanan destanı 30 Ağustos, Cumhuriyetin sağlam temeller üzerine oturduğu tarihi adımlardır.
Bu süreçte; öne çıkan en önemli husus, Cumhuriyetimizin topyekûn milletin ortak mücadelesiyle vücut bulmasıdır. Bu özelliğiyle Cumhuriyet, köklü inanç ve değerlerimizle yoğrulmuş, yüce milletimizin kimliğini ve kültürünü muhafaza eden yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur.
Bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve bağımsızlığımızın mimarı aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.
Cumhuriyetimizin 101. yılı kutlu olsun!
Prof. Dr. Mehmet Keleş
Rektör